Tag Archive: İlişki Ağı


Tanışmak ve ilk iletişimi kurmak birçok insana zor gelir. Öte yandan, ilişki ağınızı genişletmek için gereken zorunlu bir eylemdir.

En bilindik tanışma şekilleri, arkadaş vasıtası ile, iş veya özel bir organizasyona katılma, eğitim toplantısı, resepsiyon gibi dar veya daha geniş kapsamlı sosyal birliktelik ortamlarında bulunmaktır.

Bu konuda her zaman akılda tutulacak en temel prensipleri şöyle özetleyebiliriz:

Hazırlanmak: Hazırlıklı olmak, akışı kolaylaştırır ve almak istediğiniz sonuçları (her ne ise) almanızı daha olası kılar.
İletişimi başlatmak: Her zaman bir kişinin adım atması gerekir. Bunu ilk yapbilen siz olmak için kendinizi geliştirmeniz yararınızadır.
Dinlemek: En önemli kısımdır. Herşeyden önce anlamak gerekir. Duygusal zeka kavramı ile bağlantılı olarak her zaman önemlidir.
Kendinizin sunumunu yapmak: Diğer insanların sizin kim olduğunuzu bilmelerini sağlamak ve ne sunduğunuzu anlamaları için, kendinizi kısa ve öz şekilde sunabiliyor olmanız gerekir.
İlişkiyi devam ettirmek: İlk tanışma sonrasında, ilişkiyi devam ettirmek (bunun aksine çok güçlü bir neden yoksa) gereklidir ki tanışmanın ilişkiye dönüştüğünden bahsedebilelim. Niteliğin nicelikten önde geldiğini akıldan çıkarmamak gerekir.

Ana prensipleri koruyarak, kendi doğallığınızı kaybetmeden, size keyif, mutluluk, fayda getirecek tanışmalar gerçekleştirmeniz ve bunların ilişki ağınızda yeşermesi, sizin elinizdedir.

Eğer istekte bulunmayı öğrenmezseniz veya bildiğiniz halde yapmazsanız, uzun vadede ilişki ağı sisteminizde kendinizi rahat, konforlu hissetmeniz güçleşecektir.

İnsanların birçoğu istekte bulunurken zorlanırlar. Diğer insanlardan birşey istemeyi kolaylaştıracak bazı öneriler şunlardır:

Ne istediğiniz ve neye ihtiyacınız olduğu hakkında açık olun: İnsanların bunu tomatik anlayacağını veya farkedeceğini düşünmeyin. Dolaylı yoldan ifade etmeyi tercih etmeyin. Sorun, isteyin.

İnsanlara onların neden yardım için doğru insan oldukları konusunda bilgilendirin: Örneğin, o konuda onları uzman gördüğünüzü ve sizin uzman tavsiyesine ihtiyacınız olduğunu belirtin. Başka, bilmediğiniz bir insandan almak yerine tercih ettiğinizi söyleyin.

Detaylı belirtin: Soru veya isteiğinizi ne derece detaylı belirtirseniz, diğerlerinin kendi beyinlerinde ‘doğru dosyalara’ erişmesini sağlarsınız. Bunu, Google’da arama yapmaya benzetebilirsiniz. Genel aramalar, işinize yaramayan birçok sonuç çıkarırlar.

Kısa tutun: Çok fazla gereksiz söz, cümle, isteğinizin bilgi karmaşası içinde kaybolmasına veya bulanıklaşmasına yol açabilir.

Güçlü Olun: Bir soru veya isteği, güçsüzlük dolayısıyla veya şikayet eder, sızlanır bir ses ile sormayın. İstekte bulunmanız, ilerlemeyi istemeniz demektir. Bu, zaten pozitiftir, negatif düşünce veya endişelere kapılmanızı gerektirecek bir durum yoktur.

İstediğiniz şeyi alacağınız beklentisi ile sorunuz: Ask with the expectation that you will receive what you want. İstekte bulunduğunuz insanı, size yardımcı olma yeteneğine, isteğine olumlu tutumla onurlandırın.

İnsanlara tepki vermeleri için sure tanıyın: Soru sorun ve bir sure sessiz kalın. Bu, diğer insanın düşünmesine ve sonrasında cevap iletmesine olanak tanır.

İnsanlara isteğinizi öyle iletiniz ki verdikleri yanıtın önemini ve sizing açınızdan ortaya çıkardığı faydayı görsünler: Hayalinizi, hedeflerinizin vizyonunu onlarla paylaşın.

Eğer hayatta ilerlemek istiyorsanız ve ilişki ağınıza size yardımcı olması için sanş tanımak istiyorsanız, isteklerinizi düzenli ve saygılı şekilde farklı insanlara yapıyor olmanız önemlidir.

Vermek, ilişki ağı sisteminde olmazsa olmaz, sistemi yaşatan üç ana bacaktan biri. Eğer ilişki ağınızdakilere hiçbir şey vermiyorsanız, insanların size yardım etmeleri, destek olmaları için motivasyonlarını azaltmış (hatta ortadan kaldırmış) olursunuz. (Eğer detaylı düşünürseniz, en umutsuz veya karamsar olduğunuz zaman bile, her zaman başkalarına verebilecek birşeyleriniz olduğunu görebilirsiniz. Farkında olmak ve görmek için minik bir çaba yeterlidir.)

Dolayısıyla, akla şöyle bir soru ilk anda gelebilir: ‘İlişki ağımdaki insanlara (çevreme) ne(ler) verebilirim?’ Bu sorunun cevabı, ilk anda aklınıza gelenden daha fazladır.

Ana başlıkları ile bakarsak, ilişki ağınıza nasıl hizmet edebileceğinizin cevabı açığa çıkar:

• Beğendiğiniz ürün veya hizmetleri tavsiye etmek
• Kendinizin deneme yanılma (veya zaman ve çaba harcayarak) bulduğunuz bilgileri paylaşmak
• Fikirler hakkında geri beslemede bulunmak
• Destekleyici olmak, insanları teşvik etmek
• Uzmanlık bilginizi sunmak
• Fikir alışverişi yapmak ve fikirlere katkıda bulunmak
• Diğer insanların ne yaptığını öğrenmek ve onları başka insanlara tavsiye etmek (tanıtım ve/veya reklamlarını yapmak)
• Yeni bir fikir, yol, yöntem ortaya çıkarmak, girişimde bulunmak
• Diğerlerine yardımcı olabilecek bilgi iletmek (size direk yararlı veya sizin için anlamlı olmasa bile)
• Tanıdıklarınızı birbiri ile tanıştırmak, insanların çevrelerini genişletmelerini sağlamak
İlişki ağı, uzun dönemde karşılıklı iki taraf tarafından oynanan bir oyundur. Tarımdaki, ekmek ve hasat toplamak ile özdeşleştirilebilir. Ektiklerinizi biçersiniz.
Vermeye (ya da ekmeye) ne kadar erken başlarsanız, almanız (hasat toplama) o kadar hızlı ve fazla olur. Verdiklerimizle (insanlara, topluma, hayata) hayatımızı oluştururuz.

İnsanın tek başına yapabileceklerinin sınırlılığı nedeni ile, diğer insanlarla gruplar veya birliktelikler kurmak (iş veya özel hayatta) ve yaşatmak, daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam için doğal ve gereklidir. Zamanla kurduğumuz bu ilişkiler, bir ağ yapısına (farkına varmasak dahi) dönüşür.

İlişki ağları kurmanın temeli, 3 ana açıdan (veya bacaktan) oluşur. Buna İlişki Ağı Temel Üçgeni ismi verilebilir.

Sözkonusu açılar şunlardır:
Vermek (yardımcı olmak, desteklemek)
İstemek (destek, yardım beklentisini diğerlerine bildirmek, rica etmek)
Teşekkür etmek (anlamını ve faydasını sözle ifade etmek)

Hepimizin için çok basit ve açık görünen bu kavramlar, hayat pratiğinde birçok insanın ya göz ardı ettiği, ya kısmen tam yaptığı alanlardır. Sorun bilmek değildir, bunu hemen herkes bilir. Öte yandan genellikle, insanlar bir veya ikisinde iyidirler, yani gündelik hayatlarında uygularlar, ancak her üçünü tam (hakkını vererek) uygulayan insan sayısı oldukça azdır.

İş ilişkisi ağı sistemini yaşatmak (sürdürülebilirlik) açısından, her üç açı hayati önem taşır. Eğer verme boyutunu ihmal ederseniz, insanların size yardımcı olması konusundaki isteklerini azaltırsınız. Sadece alan insan durumunda olmak, bencillik ve çıkarcılık olarak kolayca adlandırılabilir.

Eğer isteklerde bulunmazsanız, insanların farkında olmasını engellersiniz. Herkes size istediğiniz şekilde yardımcı olamayacaktır, ancak diğer insanların size yardımcı olmalarını sağlamanın ilk adımı, onlara bu fırsatı sunmanızdan, yani istemenizden geçer. Ayrıca, bu adımı gerçekleştirmek size çevrenizdeki insanların sizdeki yakınlık değer ölçüsünü belirlemenize olanak sağlar. ‘sözde’ ve ‘özde’ birlikteliklerin farkını test etmenin en iyi araçlarından biridir. İstemekten kaçınmak, kişide uzun dönemde olumlu hissiyatın azalmasına neden olabilir (neden kimse bana yardım etmiyor veya herşeyi ben yapıyorum hissinin oluşması gibi).

Eğer insanlara teşekkür etmezseniz (ki çok kolay ve iyi his açısından çok yararlıdır), size destek olan kişilerin tatmin ve mutluluk derecesini azaltırsınız. Gülümseyen samimi bir teşekkür, size tahmininizden daha büyük artı getirecektir.

Almak ve vermek arasındaki dengeyi unutmayarak, herkesin bildiği bu üç açıyı, sürekli ve tutarlı şekilde uygularsanız, ilişki ağlarınızdaki hem sizin, hem diğer insanlar için gelişmenin ve ilişki derinliğinin arttığını, ayrıca sizin aldığınız keyif ve faydanın katlandığını görürsünüz.

Değişim, herşeyden önce insanın kendisinde başlar. Hayatta, bugünün küçük değişiklikleri, yarının büyük farklarını yaratır. Bu üç temel açıyı uygulamak, bunun istisnası değildir ve isteyen (!) her kişinin uygulayabileceği kadar özde basittir.

İlişki ağı kurma (çevre edinme) konusundaki acemiliklerden kaçınmak, hem zaman, hem de çaba kazanımı sağlar; ayni zamanda isminizin (veya karşıdaki algınızın) zarar görmesini engeller.

Belli başlı temel acemilikler şunlardır:

İlişki ağı kurmaya çok geç başlamak: Birçok insan, ilişki ağını kurmaya veya işler hale getirmeye, soru veya sorunlarına cevaba ihtiyacı oldukları anda başlarlar. Yani, çok geç olmuş iken…İlişki ağı kurma ve genişletme, sonuçları uzun vadede görülebilen bir süreçtir. Yarını beklemek yerine, bugünden başlamak iyidir.

Sadece almak, vermeyi unutmak: Bu şekilde, hem başarı oranınız düşük olacaktır, hem de uzun vadede size ve isminize karşı zararlı etkisi ile karşınıza çıkacaktır. Eğer al-ver dengesini iyi işletirseniz (vermeye daha meyilli olarak), emin olabilirsiniz ki birçok insan, hem iş yaşamınızda, hem de özel yaşamda size imrenecek veya takdir edecektir. Tabii ki herşeyden önce kişinin iç mutluluğu gelir.

Her zaman gözönünde ilgi odağı olmayı istemek: Bazı insanlar, sürekli konuşmanın ve çevreye kartvizit dağıtmanın iyi olduğuna inanırlar. Gerideki motivasyon, herkese ‘kim olduğunu’ göstermektir. İlişki ağınızdaki insanların ne yaptığını ve size ne anlam ifade ettiğini bilmek, bu ağı gerektiğinde kullanmak için gerekliliktir. Dolayısıyla, önce başkalarını dinlemek (içten) gelir. Bir adım ileri giderek, sizin onlar için ne yapabileceğiniz sormak gayet iyidir. Dinlemek (hayatın birçok alanında olduğu gibi), ilişki ağı kurmanın temel parçalarından biridir.

Ciddiyetsizlik: Tutulmamış sözler, size ilerde zarar verir. İlgi çekici, ama gerçek olmayan hikayeler, kulağa hoş gelebilir, ancak ilerleyen zaman herkese herşeyi gösterir (yüzünüze söylemeseler de).

Beklemek: Şu iki durum da size yararlı değildir: birileri, bilgi sorana kadar beklemek veya birine soru sormak için beklemeniz. İnisiyatifi ele almanız gerekir (öncü davranış). Proaktif (önceden harekete geçen) bir şekilde ilişki ağınızı oluşturmalı ve yaşatmalısınız. İlgi çekici olabileceğini düşündüğünüz bir bilgi ile karşılaşırsanız, ağınızdaki kişilerle paylaşın. Bir sorunla karşılaştığınızda, ağınıza tavsiye için sorun. Daha hızlı çözüme ulaşacağınız kesindir ve hatta ilişki ağınızdaki kişilerin sizin için birşey yapmasını ve etkinliğini sürdürmenin taşlarından biridir.

İlişki ağı kurmak ve yaşatmak, sanıldığından daha kolaydır. Gerçekleşmeyen istekleri için ‘Ama çevrem yok ki’ şeklinde mızmızlanan veya gerekçe bulan insanlardan olmayın.

İleri doğru pozitif adım atın, sabrınız varsa karşılığını mutlaka, hem iş, hem özel yaşamınızda görürsünüz. Karşılıklı katkılar, ağın olumlu spiral etkisi ile büyümesine ve herbir kişinin daha fazla fayda görmesine yarar.